Haber: Yağmur Özdemir

Amasya Ticaret ve Sanayi Odası’nda Yazar Yelgin Arkoç Mesci ile söyleşi ve imza günü etkinliği düzenlendi.

Yazar  Yelgin Arkoç Mesci, 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkı Verilmesi kapsamında ‘Türk Kadınlar Birliği’nin 100. Yılında Kalenin Kadınlarına İthafen’ Amasya Üniversitesi Öğretim Görevlisi Atilla Özgen moderatörlüğünde söyleşi gerçekleştirdi. Uzun yıllar kamu kuruluşlarında çalışan ve çalıştığı dönemde uluslararası program yönetimi deneyimi olan yazar, çeşitli dergi, kitap ve gazetelerde araştırmacı kimliğine dikkat çeken yazar Mesci, “Roman yazarlığına başlama nedenim aslında Anadolu bilge kadınının hiç yazılamadığıydı. İş hayatım beni çok farklı ortamlara sürükledi. Şöyle ki DPT adına AB Bölgesel programlarında çalıştığım dönemde mesela  Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat illerinde el sanatları ile ilgili bir pazar araştırması yaptık.

Son on yılda el sanatları kurslarına 100 bin kadınımızın katıldığı ancak bunların ekonomiye dönüşmediğini tespit ettik. Bu araştırmaları yaparken o kadar özel kadınlarla tanıştım ki bunlar Anadolu’nun görünmeyen bilge kadınlarıydı. Ve bu kadınlarımız yeterince tanınmıyordu. Mesela Akdağ’daki bir köyde yaşlı bir teyze ile  bir ocakta yaktığınızda, Londra Büyükelçiliği’nde üst düzey devlet görevlileri ile de yemeklere ve  toplantılara da katıldığınızda bu eksiğimiz fazlası ile hissediliyor.

Kurtuluş savaşını da vermiş bu kadınlarımızın görünmesi, bilinmesi ve yeni nesle örnek olması gerekiyor. Uzun yıllar projelerde birlikte çalıştığım yabancılarda gözlemlediğim, sözü sözde bırakmıyorlar ve sözü yazıya döküyorlar. Hani bizde de derler ya ‘Söz gider, yazı kalır,’ diye. Biz niye yazmıyoruz, dedim. Bundan dolayı araştırmalarımı genişlettim. Yazma fikri gelişince ben de annemin babaannesi, Çilehane Camisi’nin son müderrisinin eşi Havva babaanne üzerinden Osmanlının son dönemi ve Cumhuriyetin kuruluşunda Anadolu kadınını ‘Kalenin Havvası’ nda yazdım” diye ifade etti.

‘Kalenin Havvası’nda yüz yüz elli yıllık süreci anlattım’

Kaleme aldığı ve üçüncü baskısı da gerçekleşen ‘Kalenin Havvası’, romanında Amasya, Samsun ve İstanbul mekanları ile bağlantılı olarak yaklaşık yüz yüz elli yıllık bir süreci anlattığını dile getiren Mesci, “93 Harbi yeni bitmiştir. Dünya devletleri büyük bir dönüşümün eşiğindedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasına zemin hazırlayan 13 Temmuz 1878 Berlin Antlaşması’nın imzalandığı gün Amasya Kaleköy’de bir kız çocuğu doğar. Büyükanası adını Havva koyar. Kıtlıkların, salgın hastalıkların, savaşların, Müslüman ve gayrimüslim göçlerinin, tehcirin, gizli sevdaların yaşandığı yıllardır. Havva’da Anadolu gibidir ve Kozasından çıkmaya çabalar. Ali Kemal’ine Samsun’da rastlar. Culustepe’de Mustafa Kemal’i karşılar. Emaneti Starabon’un kenti Amasya’da, yüreği İstanbul’dadır. Yarım kalansa aşktır…” diye belirtti.

540 Yıllık Osmanlı Mirası, Kültür ve Sanatla Buluştu

‘Gidenlerin romanı: Kal Bizimle Daphne’

İstanbullu doktor bir babanın sevgili küçük kızı Defne, Yalova Termal’in Ömer’i ve Nergis’i , Marmara Dpremi, Yitirilen canlar…

2024 Mayıs ayında yayımlanan, sağlık çalışanlarına ithaf edilen ikinci romanında ise Defne karakteri üzerinden bir anlamda aidiyet arayışındaki göçmenliğin hikayesini anlattığını belirten Mesci, “Bitti denildiğinde bitmeyen, bizi biz yapan unsurlara katkı sağlayan dönüşümlere ışık tutuyor. Çabanın, sevginin, umudun, şifanın, şifacının, genç olmanın öyküsünü anlatıyor” ifadesini kullandı.

Projeler kapsamında hazırlanıp yayımlanmış üç eseri daha olan yazarın etkinliği, soru cevap bittikten sonra imza programı ile devam etti. Ayrıca söyleşiye Amasya Valisi eşi Elif Bakan Hanımefendi, Amasya Belediye Başkan Vekili Ecz. Ahmet Rasim Seven ve Av. Turgay Sevindi’nin eşi Av. Selin Sevindi Hanımefendi, TKB Amasya Şube Başkanı Hale Ertopçu, parti temsilcileri, STK temsilcileri, bürokratlar ve kalabalık bir dinleyici grubu katıldı.